25 Haziran 2022 Cumartesi

Bolu'nun Ardından Safranbolu 🏚️

Bolu keşfimize soğuk hava son noktayı koymuştu. Yedigöller yoğun kardan kapalı, gidemiyoruz. Yakın mesafe Safranbolu. Merak ettiğimiz bir yer. Bizim de koca bir günümüz var. Madem bu kadar yakınız hadi bugünümüzü orda geçirelim🤸‍♀️ O mimariyi solumadan bu diyardan göçmeyelim. Kiralık aracımız hâlâ bizde. Bolu il sınırından çıkıp Safranbolu'ya rotayı oluşturduk ki il sınırını mm çıkmış iken telefon susmuyor. 'Nereye gidiyorsunuuz, il dışına çıktınız?' Sakin abi, ne kaçıyoruz, ne de arabanı kaçırıyoruz. Sana da çıtlatmıştık zaten gidebilme ihtimalimizi. Çizdiğimiz rotanın hepsine hâkim olduğunu bu arayışından anladık, tekrar güvensizliğe değinmek istemiyorum 😅 Yolculuk seviyorum, yol güzel. Müziğin melodisi, kahvenin kafeini, bir de benim ki gibi bir arkadaşınız varsa yanınızda eminim siz de saatlerce yol alabilirsiniz.
Ufuktan göründü Safranbolu. Mimarisini sevdim ben. Tüm evler aynı gibiydi. Genel bakış iyi. Fakat pandemiden mi mevsimden midir bilmem ama içimiz kıpır kıpır olmadı. Bir canlılık yoktu. Çarşıyı dolandık, safran lokumu, safran kolonyası, safran sabunu derken safran kahvesiyle noktalamalıydık bu çoşkuyu.
Bilen bilir nikel alerjim kaynaklı el egzamam var. Ah neler denedim geçsin diye. Hep kandım, kandırıldım boş vaadlerle. Safranın binbir türü varken benim egzama mı iyi gelmeyecek? Tabiki gelmeyecek, gelmedi. Bunu umut dolu kalbimle  bir sürü sabun , vazelin alıp dönüşte denediğimde anlamış oldum, artık bazı şeyler için çok geçti.
Yüzyıllara meydan okuyan, tarih kokan Safranbolu. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş. El değmemiş doğanın içinde el değmemiş mimari bizi içine alıverdi. Tarih kokan sokakları adımlarken keyif aldık. Tek sıkıntı gitmek için yanlış mevsimi seçmemiz. Yazın ve baharda gitmenizi öneririm. Cam terasa da değindiğimde mevsim konusunda hemfikir olacağımızı düşünüyorum.
Sosyal medyada gördüğüm kanyon manzarasını arıyorum. Kış, ocak ayındayız. Benimki de beklenti işte. Biraz mantıklı ol. Lapa lapa kar yağmış cam teras diyorsun. Pişman mıyım gittiğim için, değilim. Anın tadını çıkarmaktan yanayım, kötü bile olsa. Giriş için verdiğimiz 7 TL ile cam terasta adrenalin dolu kayak yaptık, bu devirde bu fiyata kayak pisti nerede? Wuhuu çok eğlenceli demek isterdim, ödüm koptu kanyonun derinliklerinde kendimi buluvereceğim diye😅 Hoş ben değil siz de bulamazdınız beni.
Ayrılmadan bir türk kahvesi keyfi yapalım dedik. E birde fal kapatırız. İki sade kahve lütfen. Peki karşılaştığımız neydi? Fincanı geçtim, karton bardak bile değil, pet! Bu harika sunumu neye borçluyuz? Pandemiye mi, mevsime mi? Çift kat pet bardak, bu da elimizin yanmaması inceliği olsa gerek. İki yudum kahve alıp kahverengi ve beyazın birbirine karıştığı manzarayla vedalaşma vakti. Bir de taş teras vardı, onu aklımızdan dahi geçirmedik. Geçirmeli miydik 🤭 Yok yok burada sonlanmalı, baharda tüm kanyon yeşile bürünmüşken de tekrar kavuşmalı🤗

24 Haziran 2022 Cuma

Anılarımla serinleyin 🥶

Bir şehre gitmek istersin ve gittiğin gün en en soğuk olduğu gün olur. -32°C 🥶 Tam yaz moduna geçmişken neden soğuktan bahsediyorsun Eminee? Malum blogu yeni açtım, yazdığım ilk anılarla başlayayım, hem de sizi birazcık serinleteyim 😉 Hem Bolu ile hem de ilk tecrübelerimle. Ocak 2021'e gidelim. 1 saat rötarlı gelen otobüs ile düştüm yola. Bir yıl olmadı henüz araç alalı. Tabi İstanbul trafiğine girmeye cesaretim yok. Ya olursa diye HGS'yi bile almıştım ama otobüse olan sevgimizden vazgeçemedik diyelim. Yarı uyur yarı uyanık 7-8 saatin sonunda Bolu'ya ulaştım. Bir taksiye atlayıp otele geldim. Isı hiç iyi değildi. Donuyorum, üç (abartmıyorum) yorgan ile yattım. Güzel bir uykunun ardından gün başladı. İlk işimiz araç kiralamak oldu. İlk defa araç kiralıyorum. Nasıl heyecanlıyım. Tabi bu heyecanımı belli etmemeliyim. Özgüvenim tavan olmalı. Pek işe yaramadı sanırım, rent a car sahibinin tedirgin bakışlarından mahrum kalmadık, emin olabilirsiniz. İlk kez araç kiraladığımı söyledim, mecburdum😅 ama aktif nezamandır araç kullandığım konusunda ufacık bir değişiklik yapabilirdim. Tabiki de yaptım. Since 2017. 😂  Ehliyetimi aldığım yıl itibariyle kullanıyorum efendim(!) Aracı kiraladığım ilk dakikalarda 2 kez stop ettim. Ufak çaplı bir gerginlikten sonra neyseki gözlerden ırak olduk. Gözden ırak oldukta gönülden olamadık. Telefonuma bir mesaj: 'Araca yakıt almayı unutmayın, dizel yani mazot.' Bıraktığım izlenimi bir düşünün😅 Bu travmayı atlatamıyorum. Yolculuk yapacağız, keyifli olmalı. Kahvecide durduk, Abant kahvecisi. İsim vermeyecektim ama o yardımsever koca yürekli kahveci abiyi sevgiyle anmak isterim. Tam önünde durdum, yol üzeri. Gizem kahveleri almak için indi araçtan, ben bekliyorum. Tam karşımdan bir araç geliyor, geri çıkmalıyız, tek yön yola ters girmişim. O da ne? Aman tanrım araç geri gitmiyor. Asla. Ne olacak şimdi? Kahveci abimiz yardımıma koştu ben 10 dk falan bocaladıktan sonra. 'Ben yardımcı olabilirim' dedi, iyi ki de dedi. Vites kolunda ki mandal yukarı çekilerek R vitese takmak gerekiyormuş. Bir daha söylüyorum 2017'den beri aktif kullanıyorum(!) Belli etmemeliyim, belli etmemeliyim... 
İlk durağımız Gölcük Tabiat Parkı oldu. Muhteşem bir manzarayla karşılaştık. O hep gördüğümüz göl manzaralı ev karşımızdaydı. Kartpostalın içindeyiz. Ama göl yok, donmuş. Pürüzsüz buz örüntüsü üzerinde kartaneleri örtüsü. Küçük bir alanda sessizlik, sakinlik, huzuru arayanların yeri. Romantik yürüyüş yolu.. Hele bir de pandemi zamanı gitmişiz, insansız. Hem üşüdük, hem vakit geçirdik, donmak bile güzeldi. Şimdi güzeldi deyince sanmayın ki dudaklarımız morarmadı, titremedik, periferde uyuşmalar hissetmedik. O kartpostal atmosferinde olmak bunların hepsinin önüne geçti. Sonrasında Abant'a doğru yol aldık. Milli parkın içinde oteller, kayak pisti, kaplıca, at binme, atv safari ve yapılabilecek bir sürü aktivite vs. Gidiş yolunda ki dağ evi ve bungalovlar en çok aklımızda yer edenler. Birde sucuk ekmekçiler 😋 Dönüş için gözümüze kestirdik hemen 🍷
Abant Gölü'nün kıyısına kuruluverdik. Güzel fotoğraflar galerimizde yer edinsin diye hipotermiyi göze aldık. -32°C yi görmüş o gün Bolu. Biz hipotermiye girmişiz çok mu 😅 Gizemin dizlerinde ki kırmızılığı unutmayacağım. Çok uzattım, Abant'tan geriye kalan en fiyasko anımı da sıkıştırayım. Artık ayrılacağız,araca yöneldik. Araç çalışmıyor. Uyarı veriyor ama ne uyarısı anlamlandıramıyorum. Rent a car ı arasak sonuç çekici olacak o ilk izlenimimizden bariz belli. Defalarca uğraştık, bulamıyoruz. Ufak çaplı anksiyete! Geçen araçlardan birini durdurduk. Sorunu hemen buldular. Paspas debriyaj altına sıkışmış! Biz bunu anlayana kadar ne ter döktük. Soğuk bile etki etmedi. Sonra da içinde bulunduğumuz durum bizi kahkahaya boğdu. Devamına yol manzaralarında kaybolarak keyifli bir yolculuk yaptık. Her yer beyaz, her yer huzur. Saf, sakin, temiz. Sucuk ekmeği unuttuk sanmayın, yedik, güzel yedik 😋🍷 
Ve Bolu'ya dönecek olursak, biz Bolu insanını çok sevdik, samimi bulduk. Artniyet gütmeyen, yardımsever bir halk ile tanıştık, ya da kendimize zorla yardım ettirdik 😂 Okadar araç anısı anlatmışken trafik ışıklarına da değinelim. Trafik ışığı olmayan bir şehir burası. Dönel kavşak çok ama trafik ışığı yok denecek kadar az. İnsanlar trafikte medeni, yayaya yol vereni çok gördük. Sonradan öğrendik ki pilot bölge seçilmiş. Çoğunluğu ilk araç kiralama deneyiminden oluşan bir seyahat anısı. Bir daha araç kiralar mıyım merak konusu🙄 Yerel bir firma olmayacağı kesin. Burdan rent a car a saygılarımı sunarım, yine Bolu'ya gelecek olursam benim gibi bir şoförü kaybettin, bil isterim, dizel yani mazot demeyecektin.

22 Haziran 2022 Çarşamba

Kendinle karşı karşıya

Nöbettesin, bir hasta yatışa gelir, yanında kızı. Her şeye hakim, her şey hemen olsun, babası iyi olsun ister. Ve sen o kız çocugunda kendini görürsün. Geçmişe gidersin, çıkamazsın. Duygularının içinde kaybolursun. Geçmiş aslında geçmemiş sadece sen bastırmışsındır duygularını. Ve şimdi o duygular karşındadır, bir örneğini daha karşında görürsün. Teselli edemezsin çünkü sonucu bilirsin. Hele ki hasta odasına girdiğinde yatağın cam kenarına çekildiğini, hastanın karşıda ki yeşil araziyi izlediğini gördüğünde 4 yıl önce uzunca kaldığın hastane odasını, babanı karşında görüverirsin,sessiz, sakin, umuda aç, konuşmaya mecali yok. Hızlıca çıkıverirsin dışarı. 'Gündendiler yeni yeşillenmişti tohumundan, bak şimdi kurudular hasat bekliyorlar' demişti babam. O cümleler çıkmaz aklımdan. İşte tam o noktada paramparçayım, duygularımın tarifi yok. Çok hastam oldu, çok hastayla karşılaştım, çogunda duygusal yaklaşmadım olabildiğimce duygusuz göründüm belkide. Ama hastanın kızı, o hastanın kızı, o kız çocugu bana kendimi hatırlattı panik haliyle, karşımda kendimi gördüm 4 yıl önceki halim, aynısı. Ve yüzyüzeyiz, karşılıklı bakışıyoruz belirsiz korkulu, endişeli gözlerle..

Su Altında 👌

Deniz sevdalısı bilirdim kendimi. Otur kumsala saatlerce izle, dalgalar alıp sürüklesin, iyot kokusunu çek ciğerlerine. Kumsalda...